www.musluman.biz

12 Mart 2012 Pazartesi

Günümüzde Samimi bir müslüman Nasıl Olursun?

Huseyin Ebu Emre - Harun Yildirim - ahlak ve imani dersler

Günümüzde Samimi bir müslüman Nasıl Olursun?

Allah Resulu (sallAllah u aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Yahudiler yetmiş bir fırkaya ayrıldılar. Hristiyanlar da yetmiş iki fırkaya ayrıldı. Ümmetim ise yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi de ateştedir.” Dediler ki: “o (kurtulan) hangisidir?” buyurdu ki: “Cemaattır .” (Sahihtir. Ebu Davud, 4597. hadis ;İbn Mace, 3992.-3993. hadisler)
Diğer bir rivayette; “Benim ve ashabımın üzerinde bulunduğumuz yolda olanlardır.” (Tirmizi 2641)
Burada önemli bir husus vardır o da şu dur: Kurtuluş fırkasının yani Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve selem)’in ve sahabesinin yolu üzere olan cemaatin (kısaltılmış olarak “Selefi Salihin”) kimler olduğu ve vasıflarının neler olduğunu bilmemiz ve bizimde kurtuluşumuz için bu hattı harekette olmamızın zorunluluğudur.
 Selef imamlarından el-Evzai bu menheci şöyle açıklar: “Sünnetin yolunda sabırlı ol ve senden öncekilerin durduğu yerde sende dur. Onların konuştuğu yerde sende konuş ve onların uzaklaştığı şeylerden sende uzaklaş. Selefi salihinin yoluna uy, onlar için yeterli olan senin içinde yeterlidir.”  (Sahih bir senedle, el-Lalekai)
Yine şöyle der: “İnsanlar senden uzaklaşsalar bile selefin sözlerine uy. Sana güzel,süslü,yaldızlı sözler söyleseler de kişilerin rey ve şahsi kanaatlarından kaçın." (Şeref’u-Ashab’il-Hadis, Hatib’i-Bağdadi)
İbn Kayyim el-Cevziyye şöyle der: “Allah’a giden yolda hakem ve kılavuz, sadece Allah Resulu(sallAllahu aleyhi ve sellem)’dir, Allah (subhanehu ve teala) bunu en güzel şekilde hayata geçiren selefi salihini sonradan gelen insanlar için örnek bir toplum yapmıştır. Binaenaleyh selefin yolu kurtuluş yoludur.”
Bizimde kurtuluş fırkası olan selefi salihinin yolunda olabilmemiz için aşağıdakileri kendimize düstur edinmeliyiz:

1.Allah (subhanehu ve teala)’dan yardım için dua etmek
Allah (subhanehu ve teala)’ya sahih olarak nakledilen duaları seni doğru yola iletmesi için ve bu yolda ayaklarını sabit kılması için sürekli okumalısın. Buna gece namazı için istiftah duası olarak nakledilen şu dua güzel bir örnektir:
“Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gizliyi aşıkarı bilen Allah'ım. İhtilaf ettikleri konularda kulların arasında Sen hükmedersin. İzninle hakta ayrılığa düşülürse beni hakka ulaştır. Şüphesiz Sen dilediği doğru yola eriştirensin.” (Muslim, 770.)
İbn Kayyim el-Cevziyye şöyle demiştir: “Kul Allah’tan kendisini doğru yola iletmesini istemelidir, hatta buna mecburdur. Kul bu dua kadar kadar  hiç bir şeye muhtaç değildir ve ona bundan faydalı başka bir şey yoktur.” (Kalbin İlacı, İbn Kayyim el-Cevziyye)

2.Selef akidesi ve doğru menhec üzere olan alim ve davetçilerle devamlı irtibat halinde ol
Selef akidesi ve sahih menhec üzerinde bulunan ilim ehli ve davetçiler hakkı söyledikleri ve etrafına yaydıkları için her yerde ve herkes tarafından bilinirler.
Sünnete bağlılıkları herkes tarafından bilinir ve onlar böylece anılırlar. Bundan dolayı onların kitaplarından ve derslerinden faydalanmada gafil olma.
İlmi toplantılarına ve seminerlerine mümkün mertebe katılmaya çalış, problemlerin ve soruların varsa onlara danış ve sor. Şayet katılamazsan ders kayıtlarını temin et, ama bil ki o toplantılardaki manevi hava kaydedilemediğinden illaki kaybın vardır…

3. Bid’atçı olarak bilinenlerin meclis ve konferanslarından uzak dur
Bid’atçıların selef menhecine düşman olduğunu bilmelisin, zira her imkan ve fırsatta buna dile getirmektedirler. Popüler ve gündem olmak için fitne çıkarmada ve uyandırmada meşhurdurlar. Eski bid’atçıların kitaplarındaki fitneleri yeni bir şey gibi gündeme soktukları vakiadır. Y
ukarıdaki hadislerde beyan edildiği vechile kendi aralarında bölük pörçük oldukları halde selef akidesi mensublarına karşı ittifak halinde saldırırlar, selef imamları da bunların yüzyıllardır çıkardığı fitnelerin boyunlarını hep Kur’an ve Sünnet kılıçıyla kesmiştir. Tarih kitapları bu bid’atçıların tarihe nasıl gömüldükleriyle doludur.

4.İlme sürekli ve istekli olarak talib olmalısın
Özellikle selef akidesini öğrenmede çok gayret göstermelisin. Sana bilhassa Şeyhulİslam İbn Teymiyye, öğrencisi İbn Kayyim el-Cevziyye ve Şeyh Muhammed bin AbdulVehhab (rahimehumUllah)’ın kitaplarını okumanı tavsiye derim. Bu kitapları diğer selefi kardeşlerinle birlikte okuyup incelemelisiniz. Buna ilaveten sahih akide ve doğru menhecin öğretisi olan selefin diğer kitaplarını da özel bir şevk ve düşkünlük ile araştırmalı ve akideye ve menhece zıt ve ters olanı ayırmalısın.

5.Kendini tüm grup ve hiziplerden soyutlamalısın
Bid’atçıların kitaplarını okumamalı, derslerini ve ilahilerini dinlememelisin, zira bunların kalbine zarar veremeyeceğinden emin olamazsın.
İbn Kudame el-Makdisi (rahimehUllah) der ki: “Şunlar sünnettendir: Bid’atçılardan ve meclislerinden uzak durmak, dini konularda onlarla müzakere ve münakaşa yapmamak, kitaplarına bakmamak/okumamak, konuşmalarını dinlememek.”
İbn Kayyim el-Cevziyye bid’atçıların kitapları hakkında şöyle der: “Onlar bizden gizlenebileceklerini düşünüyorlar, lakin (biz) onların kitaplarını biliyor(uz). Şeytanın tuzaklarından korunabilmek için onlardan uzak durmak gerekir.”
İmam Ahmed bin Hanbel (rahimehUllah) ise şöyle der: “Heva ehlinin kitaplarından kendini koru. Nakil ve sünnet ehlinden alıp almaman sana kalmıştır.”
Bid’atların kaynağı hevayı dinin emirlerinin önüne geçirmektir. İşte bundan dolayı bid’at ehline heva ehli denilmiştir. (İbn Receb, Cami’ul Ulum ve’l Hikem)

6. Bid’atçılara zarar veren kitap ve dersleri öğren insanları uyar
Bid’atçılara zarar veren kitap ve derslerde onların vasıfları ve fikirleri anlatılmakta ve gerçek yüzleri ortaya çıkarılmaktadır. Diğer selefi kardeşlerinle bu konuda müzakere et ve bunları temin etmede geri durma.

7.Herhangi birine biat etmekten sakın
De ki:”Kur’an ve sünnete uygun sadece bir biat vardır o da müslüman  devlet reisinedir. Bunun haricindeki  biatlar bid’at olan biatlardır.”

8.Dünyanın güncel mes’eleleriyle meşguliyetini azalt
Senin asıl güncel mes’elen Allah’a ibadettir. Allah (subhanehu ve teala) şöyle buyurdu: “Ben, cinleri ve insanları  ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan bir rızık istemiyorum. Beni doyurmalarını da istemiyorum” (Zariyat Suresi, 56.-57. ayet).
İbn Kesir (rahimehUllah bu ayetleri şöyle açıklar: “Allah Teâlâ, kulları tek ve ortağı olmaksızın kendine ibâdet etmeleri için yaratmıştır. Her kim O'na itaat ederse, onu en mükemmel bir mükafatla mükâfatlandırır. Her kim de O'na karşı gelirse, en şiddetli bir şekilde azâblandınr. Allah Teâlâ, Zâtının onlara muhtaç olmadığını; aksine bütün durumlarında O'na muhtaç olduklarını haber verir. Zîra O, onların yaratıcısı ve rızıklandıncısıdır.”

9.Açıktan açığa selefe mensubiyetini ilan et
Selefi salihin itikadından ve onların icma ettikleri şeylerden daha sağlam bir inanç sistemi bulunmamaktadır, bundan dolayı kendini selefe nisbet ederek “selefi” diye isimlendirmekten sakın utanma. Ve birisi derse ki:”Sen kendi kendini tezkiye ediyorsun!”, de ki: ”Bu tezkiye değil, bilakis zaruri olan bir tanımlamadır.” Ve ona sor ki: ”Birisi:’ben müslümanım’ veya ‘ben ehli sünnetim’ derse bu tezkiyemidir? Aynen kendini selefe nisbet etmek te böyledir.”
Şeyhulİslam İbn Teymiyye şöyle dediğini hatırla: “Selefin mezhebini ortaya koyan ve ona bağlı ve müntesip olduğunu söyleyen bir kişinin ayıplanacak hiç bir tarafı yoktur. Aksine böyle bir tavrı ondan ittifakla kabul etmek gerekir. Zira selefin mezhebi haktan baskası değildir ki.“( el-Fetava, 4-149)

10.Arkadaşlarını iyi seçmelisin
Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:” Kişi arkadaşının dini üzeredir. O halde herkes kiminle arkadaşlık yaptığına baksın." (Ebu Davud, 4833.)
Yine şöyle buyurur: “Mü’minden başkasıyla arkadaşlık etme, yemeğini de ancak takva sahibleri yesin.” (Ebu Davud,4832.”
Şöyle bir deyim vardır.”Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.”Kendine arkadaş olarak selefin menheci üzere olan takva ve ihlas sahibi dostlar seçmelisin, zira onlar sana yeter.

11.İnsanları selefin menhecine davet et
İnsanları selefin menhecine hikmet ve basiretle davet et, zira Allah (subhanehu ve teala şöyle buyurmaktadır: “Rabbinin yoluna, hikmetle ve güzel öğütle davet et. Onlar’a en güzel bir şekilde münakaşa et. Şüphesiz ki kendi yolundan sapanları en iyi bilen Rabbindir; doğru yolda olanları da en iyi o bilir.” (Nahl Suresi, 125. ayet)
Cana yakın ve dostane bir şekilde güzel ahlaklı olman senin elindedir. Aişe (radiyAllahu anha) şöyle dedi: “Nebi (sallAllahu aleyhi ve sellem):‘Yumuşak huyluluk, her hangi bir şeyde bulunursa onu muhakkak ziynetlendirip güzelleştirir. Sökülüp koparıldığı her hangi bir şeyi de muhakkak çirkinleştirip kötüleştirir’ buyurdu.” (Muslim, 2594.)
Abdullah ibn Mubarek demiştir ki:”Güzel ahlâk, güler yüzlülük, iyiliği karşılıksız olarak yapmak ve başkalarına eziyetten kaçınmaktır.” (Kurtubi Tefsiri)
Davetini yaparken selef akidesi ve menheci üzere te’lif edilmiş eserlerden ve derslerden faydalan ve insanların bunları okumasını veya dinlemesini sağla. Selefi kitapçıları veya internet sitelerini gez, yeni yayınlanmış veya sitelere konmuş eserlere ulaş ve bunları oku ve araştır.

Ve duamızın sonu alemlerin Rabbine hamdolsun dur.