www.musluman.biz

14 Mart 2012 Çarşamba

İslâm Dini İki İlkeye Dayanır

Aşağıdaki ayetlerde de şöyle buyuruluyor:
“Dediler ki, “Yahudi ve hristiyanlardan başka hiç kimse cennete giremeyecektir.”  Bu onların kuruntusudur. Dedi ki; “Eğer doğru söylüyorsanız, delilinizi gösteriniz.”
Hayır, öyle değil. Kim iyi ameller işler ve yüzünü Allaha döndürürse Rabbi katında mükâfatını alır. Böyleleri için korku söz konusu değildir, onlar hiç üzülmeyecekler de.” (Bakara: 111-112)
Buradaki;
-  “Yüzü Allah'a döndürmek” kulun kalbini sırf Allah'a yönelterek ibadet etmesi ve  
“iyi amel işlemek” de Allah'ın emirlerine uygun ve şeriatte yeri olan salih ameller yapması anlamında yorumlanmıştır.
Gerçekten bu iki ilke;
1 - yani sırf Allah'a ibadet etmek ve
2 - ibadetleri bidatlere saparak değil de şeriata uygun biçimde yapmak,
İslâm dininin bütün diğer ilkelerini de kapsamlarına alan ana ilkelerdir. Bunun böyle olduğundan emin olmak için sırf şu ayeti okumak yeterlidir.
“Kim Rabbine kavuşmayı isterse salih ameller işlesin ve Rabbi için yaptığı ibadetlere başka hiç kimseyi ortak etmesin.” (Kehf: 110)
Nitekim bize ulaşan bilgilere göre Hz. Ömer'in (Allah ondan razı olsun) sık sık yaptığı dualardan biri şöyle idi;
“Ya Rabbi, işlediğim tüm amelleri salih kıl, onların sırf senin rızan için işlenmiş, halis ameller olmalarını nasip eyle. Onlara hiç kimsenin ortak olmasına meydan verme.”
Fudayl b. Iyaz;
 “Allah hanginiz daha güzel amel yapacaksınız diye sizi deneyden geçirmek için hayatı ve ölümü yarattı.” ayetini açıklarken:
“Yani en ihlâslı ve doğru amelidedi.
Bu sözlerini işiten arkadaşları:
“Ya Ebu İyaz, en ihlâslı ve doğru amel derken neyi kasdediyorsunuz?” deyince sözlerini şöyle açıkladı:
“Yapılan amel eğer ihlâslı olur, fakat doğru olmaz ise kabul edilmez. Buna karşılık eğer amel doğru olur, fakat ihlâslı olmaz ise yine kabul edilmez. Yapılacak amelin kabul edilmesi için hem ihlâslı ve hem de doğru yapılmış olması gerekir.
- İhlâslı amel, sırf Allah rızası gözetilerek yapılan amel ve
- doğru amel de sünnete (şeriata) uygun olarak yapılan ameldir.” (Ebu Nuaym, Hilye, İbrahim, b. el-Eş'ab Fudayl'in böyle dediğini duymuş ve nakletmiş, c. 8, s. 95. )
Huseyin Ebu Emre - Harun Yildirim - ahlak ve imani dersler