www.musluman.biz

10 Mart 2012 Cumartesi

Hâkimiyet Tevhidi’nin Hakikati

Huseyin Ebu Emre - Harun Yildirim - ahlak ve imani dersler

Hâkimiyet Tevhidi’nin Hakikati

Soru:

Hâkimiyet Tevhidi’ni inkâr etme konusundaki görüşünüz nedir? Hakimiyet Tevhidi olarak müstakil şekilde zikretmek selefin mezhebinden çıkmak mıdır? Bu kısım, tevhidin hangi kısmına girmektedir?

Cevap:

Hamd, Allah’a mahsustur.

Hâkimiyet Tevhidi’ni inkâr etmek câiz değildir. Bu, Tevhid’in çeşitlerinden bir çeşittir. Lâkin bu, bir şahıs gibi, bir hâkimin nefsine nispeten İbadet Tevhidi’ne girmektedir. Ona nispeten ise bu Tevhid manasına gelir ki, bu, Rububiyyet Tevhidi’ne girer. Çünkü Hâkim olan, Allah Azze ve Celle’dir.

Her şeyi tasarrufu altında bulunduran Rabbin, hüküm verme yetkisinin de O’nun olması gerekir. O zaman o, hüküm, emir, yasaklama ve tasarruf açısından Rububiyyet Tevhidi içerisine girer. Tatbik ve amel açısından ise, kul, Allah’ın hükmüne tâbi olmakla mükelleftir ve bu açıdan İbadet Tevhidindendir.

Hâkimiyet Tevhidi’ni, tevhidin dördüncü bir kısmı yapmanın herhangi bir yönü yoktur. Çünkü bu, tevhidin üç kısmı içerisindedir. Zorunlu olmaksınız yapılan taksim, gereği olmayan ziyade kelam olur. Her halukarda durum bunda kolaydır ve bu Hâkimiyet Tevhidi tek başına müstakil bir kısım yapılsa bile o, muradif, eş anlamlı olur ki, bunun bir mahzuru yoktur.