Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem Namaz Kıldırdığı Zaman Namazın Nasıl Kılınacağını Nasıl Bildi?
Soru:
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem İsra Gecesi’nde peygamberlere namaz kıldırdığında namazın kılınışını nereden bildi?
Cevap:
Hamd, Allah’a mahsustur.
Sahihi Muslim’de (172) gelen rivayette Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
(وَقَدْ رَأَيْتُنِي فِي جَمَاعَةٍ مِنْ الْأَنْبِيَاءِ ... فَحَانَتْ الصَّلَاةُ فَأَمَمْتُهُمْ...) .
"Kendimi peygamberlerden bir gurubun içinde gördüm… Namaz vakti geldi ve ben onlara namaz kıldırdım."
İbnu Cerir’in “Tefsir”inde gelen rivayette (17/332) Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
(ثُمَّ انْطَلَقْنا حتى أتَيْنَا إلى بَيْتِ المَقْدِسِ ، فَصَلَّيْتُ فِيهِ بالنَّبِيينَ والمُرْسَلِينَ إماماً )
"Sonra yürümeye devam ettik. Ta ki Beytül-Makdis’e geldik. Orada Nebi ve Rasullere imam olarak namaz kıldırdım."
[Albani: “el-İsrâ vel-Mi’râc” sy.13]
İbnu Kesri -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:
“Sahih olan, onlarla göklerde bir araya geldi ve onlarla birlikte ikinci olarak Beytül-Makdis’e indi. Orada onlara namaz kıldırdı. Sonra O, Burak’a bindi ve Mekke’ye geri döndü.” (İbnu Kesir’in sözü burada bitti.)
[“Tefsîrul-Kurânil-Azîm” 3/31]
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin peygamberlere namaz kıldırdığında namazın kılınışını bilmesi açısından bir işkâl yoktur. Çünkü namaz, İslam’ın başlangıcından itibaren Müslümanların üzerine farz kılınmıştı. Bunun içindir ki Hirakl, Ebu Sufyan’a: “Size neyi emrediyor?” diye sormuş, Ebu Sufyan da şöyle cevap vermiştir:
( يَقُولُ اعْبُدُوا اللَّهَ وَحْدَهُ وَلَا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا ، وَاتْرُكُوا مَا يَقُولُ آبَاؤُكُمْ ، وَيَأْمُرُنَا بِالصَّلَاةِ ، وَالزَّكَاةِ ، وَالصِّدْقِ ، وَالْعَفَافِ ، وَالصِّلَةِ )
"Yalnızca bir olan Allah’a ibâdet edin ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Babalarınızın cahiliyede söyleyip yapa geldikleri şeyleri terk edin, diyor. Bize namazı, doğru sözlü olmayı (yalanı terk etmeyi) iffetli olmayı ve akrabaya iyiliği emrediyor."
İbnu Receb -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:
“Burada namazın peygamberliğin başlangıcında farz kılındığının delili vardır. Lâkin, beş vakit namaz İsra Gecesi’nden önce farz kılınmamıştır. Bunda bir hilaf yoktur.” (İbnu Receb’in sözü burada bitti.)
[“Fethul-Bârî” 2/103]
İbnu Receb -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:
“Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin İsra Gecesi’nden önce Mekke’de iken namaz kıldığına delalet eden birçok hadis vardır.”
[ “Fethul-Bârî” 2/102]
İbnu Hacer el-Askalani -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:
“Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem kesin olarak İsra Gecesi’nden önce namaz kılmıştır. Ashabı da namaz kılmıştır.” (İbnu Hacer’in sözü burada bitti.)
[“Fethul-Bârî” 8/671]
Zeyd ibnu Hârise’nin -Allah ondan razı olsun- Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemden rivayet ettiği şu hadis buna delalet etmektedir:
( أَنَّ جِبْرِيلَ عَلَيْهِ السَّلَام أَتَاهُ فِي أَوَّلِ مَا أُوحِيَ إِلَيْهِ فَعَلَّمَهُ الْوُضُوءَ وَالصَّلَاةَ )
"Cibril aleyhisselam ilk defa Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selleme vahyettiğinde O’nun yanına geldi ve O’na abdesti ve namazı öğretti.”
[İmam Ahmed Müsned’inde (17026) rivayet etmiştir. Şeyh Albani “Silsiletus-Sahiha”da (841) sahih olduğunu söylemiştir.]
Nevevi -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:
“Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin, İsra Gecesi’nde, peygamberlere Beytül-Makdis’te namaz kıldırdığı sabit olmuştur. Sonra ihtimaldir ki, namaz, gökyüzüne çıkmadan önce idi. Yine namazın, gökyüzünden indikten sonra olması da muhtemeldir.
Bu namaz hakkında âlimler ihtilaf etmişlerdir. Bunun bilinen namaz olduğu söylenmiştir ki doğru olan görüş de budur. Çünkü lafız, lüğavi manasından önce şeri hakikat üzere hamledilir. Şayet şeri hakikat üzere bir mazereti bulunursa ancak o zaman lüğavi manaya hamledilir. Burada ise böyle bir durum söz konusu değildir. O zaman hüküm şeri namaz üzere hamledilir.
İsra Gecesi’nden önce namaz kılmak farz idi. Muzzemmil Suresi’nde Allah Azze ve Celle’nin buyurduğu gibi namaz gecenin bir bölümünde kılmak farz idi.” (Nevevi’nin sözü burada bitti.)
