www.musluman.biz

10 Mart 2012 Cumartesi

Bir Kimsenin Ölüleri Diriltmeye Gücü Yeter mi?!

Huseyin Ebu Emre - Harun Yildirim - ahlak ve imani dersler

Bir Kimsenin Ölüleri Diriltmeye Gücü Yeter mi?!

Soru:

Bir kimsenin ölüyü diriltmesi mümkün mü?

Cevap:

Hamd, Allah’a mahsustur.

Sahih olan itikadın usullerinden biri de: Sadece Allah Azze ve Celle’nin öldüren ve dirilten olduğuna iman etmektir. Her kim, Allah Azze ve Celle’den başkasının öldürme ve diriltmeye kâdir olduğunu iddia ederse, muhakkak ki o kâfir olmuştur. Cehalet içindeki müşrikler, kendi putları ve ilahları hakkında bunlara itikat ediyorlardı. Yani kendi put ve ilahlarının öldüren ve dirilten olduklarına inanıyorlardı.

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِاللَّهِ وَكُنْتُمْ أَمْوَاتًا فَأَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ) البقرة/28  

«(Ey kâfirler!) Allah'ı nasıl inkâr edersiniz ki, ölüydünüz, sizi O diriltti; sonra yine O öldürecek; sonra tekrar diriltecek; sonra da, yine O'na döndürüleceksiniz.» (Bakara: 28)

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّهُ يُحْيِي الْمَوْتَى وَأَنَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ) الحج/6  

«İşte bütün bunlar, Allah'ın hak olduğunu, ölüleri dirilttiğini ve her şeye kâdir olduğunu gösterir.» (Hac: 6)

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( وَهُوَ الَّذِي أَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ إِنَّ الإِنْسَانَ لَكَفُورٌ ) الحج/66  

«Size önce hayat veren, sonra öldürecek olan, sonra tekrar hayata döndürecek olan O'dur. Fakat insan çok nankördür.» (Hac: 66)

Allah Azze ve Celle, yaratan, rızık veren, öldüren ve dirilten oldukları iddia edilen ilahların aciz olduklarını beyan etmiştir.

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( اللَّهُ الَّذِي خَلَقَكُمْ ثُمَّ رَزَقَكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ هَلْ مِنْ شُرَكَائِكُمْ مَنْ يَفْعَلُ مِنْ ذَلِكُمْ مِنْ شَيْءٍ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ ) الروم/40  
«Sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra ölüm veren, sonra da tekrar hayat verecek olan Allah'tır. Sizin ortaklarınız içinde bunlardan her hangi bir şeyi yapan var mı? O, onların ortak koştuklarından münezzehtir; çok yücedir.» (Rûm: 40)

Şeyh Muhammed el-Emin eş-Şankîtî -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:

Allah Azze ve Celle’nin: «Sizin ortaklarınız içinde bunlardan her hangi bir şeyi yapan var mı? O, onların ortak koştuklarından münezzehtir; çok yücedir.» bu âyeti açıkça gösteriyor ki, onların şirk koştuklarından hiç biri bu âyette zikredilenlerden hiçbirini yapmaya güç yetiremezler. Hayat veren Allah’tır. Bunu da: ( خَلَقَكُمْ ) «Sizi yaratan» kelimesiyle ifade etmiştir. Allah Azze ve Celle öldürendir. Bunu da: ( ثُمَّ يُمِيتُكُمْ )  «Sonra ölüm veren» kelimesi ile ifade etmiştir. Yeniden diriltecek olan Allah Azze ve Celle’dir. Bunu da: ( ثُمَّ يُحْيِيكُمْ )  «Sonra da tekrar hayat verecek olan» kelimesi ile ifade etmiştir.

 ( أَمِ ٱتَّخَذُواْ آلِهَةً مّنَ ٱلاْرْضِ هُمْ يُنشِرُونَ )

«Yoksa onlar, yeryüzünde bir takım tanrılar edindiler de ölüleri onlar mı diriltecek?» (Enbiyâ: 21)

Allah Azze ve Celle, onların hayat verme ve tekrar diriltmelerinin mümkün olmadığını beyan etmiştir. Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( قُلْ هَلْ مِن شُرَكَائِكُمْ مَّن يَبْدَأُ الخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ قُل ٱللَّهُ يَبْدَأُ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ )

«(Ey Muhammed! O müşriklere) de ki: "Ortak koştuklarınızdan, ilk önce yaratan (öldükten sonra da tekrar diriltip) eski haline getiren bir kimse var mı?" Yine de ki: "Allah, ilk önce yaratır: sonra da (tekrar dirilterek) onu eski haline getirir."» (Yunus: 34)

Allah Azze ve Celle, birçok âyeti kerimede ölümün ve hayatın kendi elinde olduğunu beyan etmiştir. Şu âyette buyurduğu gibi:

( وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَنْ تَمُوتَ إِلاَّ بِإِذْنِ الله كِتَـاباً مُّؤَجَّلا ً)

«(Şu da var ki) Allah'ın izni olmadıkça, hiç kimsenin ölmesi mümkün değildir. Ölüm  belli  bir süreye  bağlanmıştır.» (Âli İmran: 145)

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( وَلَن يُؤَخّرَ ٱللَّهُ نَفْساً إِذَا جَاء أَجَلُهَا )

«Zira Allah, eceli gelince hiç bir canı asla ertelemez.» (Munâfikûn: 11)

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

 ( إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَاء لاَ يُؤَخَّر )
«Allah'ın belirlediği süre dolduğu zaman, hiç geri bırakılmaz.» (Nûh: 4)

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِاللَّهِ وَكُنْتُمْ أَمْوَاتًا فَأَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ) البقرة/28 

«(Ey kâfirler!) Allah'ı nasıl inkâr edersiniz ki, ölüydünüz, sizi O diriltti; sonra yine O öldürecek; sonra tekrar diriltecek; sonra da, yine O'na döndürüleceksiniz.» (Bakara: 28)

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

 ( قَالُواْ رَبَّنَا أَمَتَّنَا ٱثْنَتَيْنِ وَأَحْيَيْتَنَا ٱثْنَتَيْنِ )

«Onlar da derler ki: "Rabbımız! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin"?» (Mumin: 11)

Bu konuyu ele alan daha birçok âyet vardır.

Zikrettiğimiz bu ayetler, dinden zaruret ile bilinen şeylerdir.

[Edvâul-Beyân: 6/271]

Meryem’in oğlu İsa aleyhisselamın apaçık âyetlerinden biri de Allah’ın izni ile ölüleri diriltmek idi. İsa aleyhisselam, Allah Tebârake ve Teâlâ dilemeden buna güç yetirememiştir.

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( وَرَسُولًا إِلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنِّي قَدْ جِئْتُكُمْ بِآَيَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ أَنِّي أَخْلُقُ لَكُمْ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ فَأَنْفُخُ فِيهِ فَيَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِ اللَّهِ وَأُبْرِئُ الأَكْمَهَ وَالْأَبْرَصَ وَأُحْيِي الْمَوْتَى بِإِذْنِ اللَّهِ ) آل عمران/49

«Onu İsrail oğullarına peygamber olarak gönderecektir. (Bu peygamber onlara diyecektir ki:) "Ben, Rabbınız katından bir mucize getirdim: Size çamurdan kuş şeklinde bir şey yapacağım; sonra ona üfüreceğim; o da Allah'ın izniyle (canlı) bir kuş olacaktır. Yine Allah'ın izniyle, körü ve abraşı iyi eder, ölüleri diriltirim."» (Âli İmrân: 49)

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

 ( إِذْ قَالَ اللَّهُ يَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ اذْكُرْ نِعْمَتِي عَلَيْكَ وَعَلى وَالِدَتِكَ إِذْ أَيَّدْتُكَ بِرُوحِ الْقُدُسِ تُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلا وَإِذْ عَلَّمْتُكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرَاةَ وَالإِنْجِيلَ وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ بِإِذْنِي فَتَنْفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِي وَتُبْرِئُ الأَكْمَهَ وَالأَبْرَصَ بِإِذْنِي وَإِذْ تُخْرِجُ الْمَوْتَى بِإِذْنِي ) المائدة/110  

«(Meryem'in oğlu İsa'ya da) diyecektir ki: "Ey Meryem oğlu İsâ! Sana ve senin anana ihsan ettiğim nimetlerimi hatırla. Hani seni Cebrail ile teyîd etmiştim de, hem beşikte iken, hem de yetişkin iken insanlarla konuşuyordun. Sana yazıyı, hikmeti, Tevrat ve İncil'i öğretmiştim, iznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapmış, sonra ona üflemiştin de, o da benim iznimle kuş oluvermişti. Yine benim iznimle körü ve abraşı iyileştirmiş, ölüleri benim iznimle (hayata) çıkarmıştın. İsrail oğullarının elini senin üzerinden çekmiştim (de seni öldürememiş, fakat öldürdüklerini zannetmişlerdi). Onlara apaçık deliller getirdiğinde, onlardan kâfir olanlar, "bu, besbelli sihirden başka bir şey değildir" demişlerdi."» (Mâide: 110)

İbrahim aleyhisselam ile tartışan adamın kendisinin yaşatmaya ve öldürmeye kâdir olduğunu söylemesi ise en saçma ve batıl bir sözdür. Bunun içindir ki, İbrahim aleyhisselam onunla münazara ettiği zaman, o kâfir bir şey söyleyememiş ve böylelikle de onun iddiasının batıl olduğu ortaya çıkmıştır.

Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

( أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِي حَاجَّ إِبْرَاهِيمَ فِي رَبِّهِ أَنْ آَتَاهُ اللَّهُ الْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّيَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا أُحْيِي وَأُمِيتُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذِي كَفَرَ وَاللَّهُ لا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ) البقرة/258

«Allah'ın kendisine hükümranlık vermesinden dolayı, İbrahim'le, Rabbı hakkında tartışan kimseyi bilmez misin? İbrahim (ona) "Rabbım hem diriltir, hem de öldürür" deyince, o,  "ben de diriltir ve öldürürüm" demişti.  Fakat İbrahim, "Allah, güneşi doğudan getirir;  sen de onu batıdan getir" deyince de, o küfreden, şaşırıp kalmıştı. Allah, zâlim kimseleri doğru yola iletmez.» (Bakara: 258)

İnsanlardan hiçbir kimse ölüleri dirilttiğini iddia edemez. Her kim bunu iddia ederse, işte resuller, nebiler ve büyük şahsiyetler, şayet iddiasında sadık ise onları diriltsin!

Allah en iyisini bilendir.