www.musluman.biz

10 Mart 2012 Cumartesi

Başa Gelen Bir Musibetten Dolayı Cuma Namazında Kunut Yapılır mı?

Huseyin Ebu Emre - Harun Yildirim - ahlak ve imani dersler

Başa Gelen Bir Musibetten Dolayı Cuma Namazında Kunut Yapılır mı?

Soru:

Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin ashabının başına gelen musibetten dolayı bir ay boyunca bazı kabilelere namazında beddua ettiği sabit olmuştur. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem her farz namazında mı kunut yapıyordu? Cuma namazında da kunut yapıyor muydu? Bizim için bir musibet indiği zaman Cuma namazında kunut yapmamız caiz mi?

Cevap:

Hamd, Allah’a mahsustur.

Evet. Yetmiş sahabeyi -Allah onlardan razı olsun- aldatıp onları katleden arap kabilelerine karşı Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin bir ay boyunca namazında kunut yaparak beddua ettiği sabit olmuştur.

Buhari (3170) ve Muslim (677) Enes’ten -Allah ondan razı olsun- şu hadisi rivayet ettiler.

 (أن النَّبِيّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَنَتَ شَهْرًا بَعْدَ الرُّكُوعِ يَدْعُو عَلَى أَحْيَاءٍ مِنْ بَنِي سُلَيْمٍ)

"Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem Suleymoğullarından bazı boylara namazında rükudan sonra kunut yaparak beddua etti."

Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem beş vakit namazın hepsinde kunut yapıyordu. Ebu Davûd (1443) ve Ahmed (2741) İbnu Abbas’tan -Allah ondan razı olsun- şu hadisi rivayet ettiler:

(قَنَتَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ شَهْرًا مُتَتَابِعًا فِي الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ وَصَلَاةِ الصُّبْحِ فِي دُبُرِ كُلِّ صَلَاةٍ إِذَا قَالَ : سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ مِنْ الرَّكْعَةِ الْآخِرَةِ ، يَدْعُو عَلَى أَحْيَاءٍ مِنْ بَنِي سُلَيْمٍ عَلَى رِعْلٍ وَذَكْوَانَ وَعُصَيَّةَ ، وَيُؤَمِّنُ مَنْ خَلْفَهُ)

"Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem bir ay boyunca öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarında son rekatta iken ‘Semiallahulimen hamideh’ dedikten sonra kunut yaptı ve Suleymoğulları boylarından olan Ri’l, Zekvân ve Usayye boylarına beddua etti. Arkasında olanlar da ‘amin’ diyorlardı."

İbnu Kayyim “Zâdul-Me’âd” (1/280) adlı eserinde bunun sahih olduğunu söylemiştir. Şeyh Elbâni de -Allah ona rahmet etsin- “Sahîhu Ebi Dâvûd” adlı kitabında hasen olduğunu söylemiştir.

Nevevi -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:

“Mezhebimizde sahih olan, bir musibet indiğinde bütün namazlarda kunut yapmaktır.”
[“el-Mecmû” 3/485]

Şeyhul-İslâm İbnu Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:

“Vuku bulan bir musibetten dolayı sabah namazında ve diğer namazlarda kunut yaparak müminlere dua edip kafirlere beddua etmek meşru (dinden) kılınmıştır.” (Şeyhul-İslam’ın sözü burada bitti.)

[“Mecmû’ul-Fetâvâ” 22/270]

Daimi Fetva Lecnesi alimleri şöyle dedi:

“Vuku bulan bir musibetten dolayı Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin kunut yaptığı sabit olmuştur. Kafirlerden zulmedenlere beddua eder, Müslümanlardan zayıf olanlara da kafirlerin elinden kurtulmaları için dua ederdi. Sonra bu terk edildi ve herhangi bir farz namaza has kılınmadı.”

[“Fetâvâ Lcnetid-Dâime” 7/42]

Şeyh İbnu Bâz -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:

“Vuku bulan bir musibetten dolayı bütün namazlarda kunut yapmak sünneti müekkededir. Bu, zalime karşı Allah’ın onu rezil etmesi, onları parça parça etmesi ve onları hezimete uğratması ve onlara karşı Müslümanlara yardım etmesi için yapılan duadır.”

[“Mecmû’u Fetâvâ İbni Bâz” 7/381]

İbnu Useymin -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:

“Vuku bulan bir musibetten dolayı kunut yapmak, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemden sahih olarak geldiği gibi, meşrudur. Sabah ve akşam namazlarına has olmadığı gibi haftadan belirli bir gün ya da geceye de has değildir. Bilakis haftanın bütün günleri için geneldir.” (Şeyh İbnu Useymin’in sözü burada bitti.)

[“Nûrun ‘aled-Derb” 60/32]

Cuma namazında kunut yapma meselesine gelince; bu konuda alimler ihtilaf etmişlerdir. Hutbede yapılan duanın yeterli olacağı düşüncesiyle alimlerin bir çoğu kunut yapılmayacağı görüşünü benimsemişlerdir. Çünkü Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin Cuma namazında kunut yaptığı varit olmamıştır.

Tâvûs, Mekhûl ve en-Nehaî bunun bidat olduğunu söylemişlerdir.

‘Atâ ve Hasan Basri ise bunu inkar etmişlerdir.

[“Musannef Abdirrezzak” 3/194, “Musannef İbni Ebi Şeybe” 2/46]

İmam Mâlik, -Allah ona rahmet etsin- İbnu Şihâb’a Cuma namazında kunuttan sordu. O da: “Sonradan uydurulmuş bir şeydir” cevabını verdi.

[“el-İstizkâr” 2/293]

Yine İbnu Şihâb şöyle dedi:

“İnsanlar, Umeyye oğulları zamanında Cuma namazında kunut yaparlardı. Bu ise doğru değildir.”

[“el-İstizkâr” 2/76]

El-Merdâvî “el-İnsâf” (2/175) adlı kitabında şöyle dedi:

“İmam Ahmed -Allah ona rahmet etsin- Cuma namazı dışında diğer bütün farz namazlarda kunut yapardı. Mezhepte sahih olan budur. El-Mecd, şerhinde bu görüşü benimsemiştir. Takiyyuddin İbnu Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- de bu görüştedir. Cuma namazında da kunut yapıldığı söylenildi. Bu görüşü, el-Kâdî benimsemiştir.”  (Merdâvî’nin sözü burada bitti.)

İbnul-Munzir -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:

“İlim ehli, Cuma namazında kunut yapılması hakkında ihtilâf ettiler. Alimlerden bir gurup, Cuma namazında kunut yapılmasını kerih gördüler. Cuma namazında kunut yapmayanlardan bazıları şunlardır: Ali ibnu Ebi Talib, Muğîra ibnu Şu’be, Nu’mân ibnu Beşîr, ‘Atâ, Zuhri, Katâde, Mâlik, Sufyan es-Sevri, Şâfiî, İshâk. Ahmed -Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi: “Umeyye oğulları kunut yaparlardı.”

Muhammed ibnu Ali’nin şöyle dediği rivayet olunur:

“Sabah, Cuma, iki bayram namazı ve cehri okunan bütün namazlarda kunut yapılır. İbnul-Munzir şöyle dedi: Ben, birinci görüşü benimsiyorum.”

[“el-Evsat” 6/41-42]

İbnu Useymin’e -Allah ona rahmet etsin- şu soru soruldu:

“Cuma namazında kunut yapmanın hükmü nedir?”

Şeyh İbnu Useymin -Allah ona rahmet etsin- şöyle cevap verdi:

“Alimler şöyle dediler: İmam, Cuma namazında kunut yapmaz. Çünkü hutbede müminler için dua vardır. Hutbe esnasında kunut yapılmak istenen kimseler için dua edilir. İlim ehli böyle demiştir.”

Kendisine: Şayet bunu yaparsa? diye soruldu.

Şeyh İbnu Useymin -Allah ona rahmet etsin- şöyle cevap verdi:

“Madem ki alimler kunut yapılmaz demişlerdir, onun da bunu terk etmesi gerekir.”

Kendisine: O, caiz midir? diye soruldu.

Şeyh İbnu Useymin -Allah ona rahmet etsin- şöyle cevap verdi:

“Bunda bir sakınca yoktur. Çünkü o, Cuma namazında kunut yapsa bile asi sayılmaz. Lâkin, kunut yapmak istediği kimselere hutbesinde dua etmesi daha güzeldir.”

[“Likâul-Bâbil-Meftûh” 24/15]

Allah, en iyisini bilendir.